Hipertansiyon hastalığı, tüm dünyada en yaygın olan kronik hastalıklardan birisidir. Kalbin kanı pompaladığı zaman oluşan basınca tansiyon adı verilir. Tansiyon sistolik ve diastolik olarak ikiye ayrılır. Halk arasında sistolik büyük, diastolik küçük tansiyon olarak bilinmektedir. Kan basıncının normalden yüksek olma durumuna ise Hipertansiyon denir. Bu basınç arttığında, kalp kanın dolaşımını sağlamak için daha çok çalışmak zorunda kalır. 120-129/80-84 mmHg aralığı tansiyon için normal kabul edilen değerdir. Hipertansiyon birincil ve ikincil olarak ikiye ayrılmaktadır. Hipertansiyon hastalarının %90 ila %95i birincil hipertansiyon hastası olarak adlandırılır. Bu vakaların altında bir sebep yatmaz. İkincil hipertansiyon ise böbrekleri, atardamarları, kalbi veya endokrin sistemini etkilemektedir.
Bacaklarda şişlik, nefes darlığı, halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, kulak çınlaması, düzensiz kalp atışı ve kalp ağrısı, baş dönmesi ve baş ağrısı hipertansiyon belirtilerinden bazılarıdır.
Hipertansiyon Neden Olur?
Hipertansiyonun genetik ve çevresel iki faktörü vardır. Anne, baba gibi birinci derece akrabalarda hipertansiyon varsa kişide de hipertansiyon olma olasılığı yüksektir. Fakat aşırı tuzlu gıdalar, kalbe dayalı bazı sorunlar, bazı böbrek hastalıkları, tiroid bezi hastalıkları, şeker hastalığı, kolesterol, gebelik, alkol ve sigara kullanımı gibi sebepler de hipertansiyonun başlıca nedenlerindendir.
Hipertansiyon İçin Hangi Bölüme Gidilir?
Hipertansiyon için hastanelerin Kardiyoloji bölümüne başvurulması gerekmektedir. Hipertansiyon tedavisi için öncelikle hasta hayatında bazı değişiklikler yapmalıdır. Doktor kontrolünde düzenli ilaç kullanımı gerektirmektedir.
